Şikayet böyle yazılır

daha önce bir meşk hikayesi gibi komik bir şiir yazan ve onuaire yazdığı şikayetle ünlenen genç adamın yeni kurbanı ttnet oldu)) üç dört yıl aradan sonra ttnete fena patlamış ismide e-ferman



Ben Ali Kaya İşleyen. Kullanıcıyım. Hangi dilden yazdımsa olmadı. 6 aydan bu yana Evliya Çelebi misali ordan oraya savuruyorsunuz. Bunada cevap dönmeyin bu mektubu kendi ellerimle ve sizin silahınız olan ttnet bağlantısı üzerinden nete yayayım. Zaten eski bi şikayetim nete yayılmış ve o da beni yeterince şımarttı. Orda soyismimi İşleyen değilde İşliyen yazmışlar arayıp okuyun. Siz değerli müşteri memnuniyetsizliğinin sembolü olan firmalar beni meşhur edeceksiniz. Ve ben o zaman sizin reklamlarınızda da oynamayacağım. Artık sizin hizmet anlayışınızın eşdeğer olduğu yüzyıl dilinden size yazmaya karar verdim. Evliya Çelebi edası, Nasreddin Hoca anlayışı ve derviş selamı ile;

Hu!!!
Evvelaa namzetlimin(nişanlımın) İskenderiye’den Harput’a (İskenderun’dan Elazığ’a) hicret etmesi sonucu, akitli(sözleşmeli) ttnet bağlantısınıda hicrete uydurma gayreti bizi katletti. Güz mevsimi boyunca Alem-i Ulul Arz’ımız(internetimiz) sarılmadı(bağlanmadı). Bizde müşteri elçisi ile görüştük. Bizi telekom cemiyetinin sarayına yönlendirdi. Saray muhafızlarını aşıp mülkiyenize vardık görüştük. Mülkiyede bizi yüce makama terfi edilmiş beylerbeyine teşfik ettirdi. Beylerbeyi papirus üzerine bir ferman yazıp saray yönetimine iletti. Sonra Alem-i Ulul Arz’ımız bağlandı. Lakin hemen bir vakte kadar yine kesildi. Müşteri Elçisini arayınca elçinin bize ilettiği hayret-ül ejjayıp cinsindendi. Sizin cemiyete 3 fatura borcunuz var dedi. İki tanesini ödeyin açılsın dedi. “Külli kafir cemiyet”. Biz 3 ay alem-i ulul arz kullanmadıkki dedik. Yinede ödeyin sonra biz açınca size geri veririz dedi. Bizde Keloğlanın merhameti ve saflığı ile iki faturayı mal gibi ödedik. Alem-i ulul arz yine sarılmadı. Bidaha aradık. Elçide ferman padişahındır bişey yapılamaz dedi. Biraz acizane-i tacizde bulununca fermanı yazıp Kuvai Çözüm cemiyetine iletti. Çözüm atlıları bizi aradı ve dedi ki; “ey müşteri siz hicret ederken bizim İskenderiye’deki Telekom cemiyetindeki memur işlem yapmamıştır. Derhal tekrar Telekom cemiyetine başvurun”. Bizde gönlümüzdeki sitemleri ve içimizdeki küfr-i kültürümüzi belirten mağduriyetimiz ile slm verdik. “Ey kendini firma sanan cemiyet; siz ki bizim alem-i ulul arz’ımızın ödenmemiş faturadan dolayı kapandığını ilettiniz. Şimdide bu mu çıktı”. “Evet” diye yanıtladı çözüm-ül çeri. “Hele siz bi Telekom cemiyetine gidiniz” dendi. Bizde Telekomu yol eyledik bu sene şarkısı eşliği ile atımıza binip saray binasına ulaştık. Ordaki mülkiye elemanı bize “bende bi ferman yazam” diye başladı yazmaya. Bu nasıl bir firmadır ki yüreğimize bu ateşi düşürür. Ocağımıza kaktüs ağacı diker. Velaa yine sarmadılar. Bizde bu defa mazuriyetvar zerre kom (sikayetvar nokta com) adresinden bir sahifelik 778850 referans numaralı bir e-ferman ilettik. Bu defada sözde cebimizden aranmışız ama töbe bize dönen olmadı. Cebim ne çaldı ne de zangırdadı(titredi). 2 mevsim vaktidir sizinle uğraşırız. Lakin biçare gezeriz. Netimiz bağlansa bile iki aydan bu yana kapalı olan vakitler için size bir akçe ödemeyeceğim. Hele bi açılsında o faturalar için ben size tekrardan bi haber salarım. Ben Diyarbekir'de ikamet ederim. Namzetlim ise Harputta. Lakin adsl numaramızda 4*********tür. Bu mektuptanda eğer bişey anlamazsanız sizi Kadı'ya şikayet edeceğim yada size bi güvercin salacağım. Oda olmazsa Telekom’u yakıp İmparator Neron’u gölgede bırakacam. Neronun giden namı için İtalya ile diplomatik ilişkilerdeki tüm zararları ödeyeceğimi burdan taahüt ediyorum. Bu sayede çıkan yangın vasıtası ile dumanla son bi haberleşme yaparız. Ya da Harput'taki Telekom sarayına erişmektense burdaki Telekom sarayına kılıcımı çekip girmek isterim ama toplar tüfekler çıktı yiğitlik kayboldu. Bundandırki sizi bombalayacam. Yapmazsam banada İMPARATOR I.Dengbeji Alie Tavukçi demesinler.